Şu anda oluşan yangınlar doğal değildir. Yapay dünyanın içinde yapay bir savaşın içerisindeyiz. Yangınlar doğal değil. Bunu yapan insanlardır.
Bunun değişimi uyanışla ancak mümkündür. Kalbimize imanımıza ve topraklarımıza sahip çıkarak olur.
Doğamıza sahip çıkmadığımızda, kendimize sahip çıkmadığımızda, birbirimize sahip çıkmadığımızda uyanışa sahip çıkmıyoruz.
Varlığımızla, doğayla, toprakla, bağlantıda olmadığımız için, şuursuzca, sadece kendi ihtiyaçlarımız ve aç gözlülüğümüzden dolayıdır bu yangınlar. İhtiyaçlarımızı karşılamak için yakıp, yıkıp, yok ediyoruz. Kaynakla Bağlantıda olmadığımız sürece bu değişmez. Uyanış olmaz. Birbirimizle, O’nunla, Kaynağımızla bağlantıda olduğunuzda tüm evrenle, tüm toprakla, tüm doğayla, tüm canlılarla bağlantıda olursunuz, sahip çıkarsınız, nezaketle ve şükranla davranırsınız, öfke, kızgınlık, hoyratlık, kabalık, aç gözlülük yoktur Kaynak’la bağlantıda. Yangınlara sahip çıkarak, birbirimize, varlığımıza, sahip çıkarak mümkündür. İçimizdeki nefslerimizi söndürerek, birbirimiz için her attığımız adımı, birlik bilincinde ve Kaynakla bağlantıda atarak söndürürüz. Bu bir sorumluluktur. Her şeyde, her yerde, hakikati görerek, her varlıkta, O’nun varlığını görerek ve O’nun varlığına saygı duyarak, yaşama saygı duyarak, imanla bağlantıda olarak sahip çıkarız. Ben’den çıkarak BİZ’e geliriz. Biz bilincine, Birlik bilincine. Bir Olmaya. TEKliğe.
Bir ağaçta sizsiniz. Bir insanda sizsiniz. Bir hayvanda sizsiniz. Her şey, tüm varlıklar, onun suretiyle, bir ve bütündür. Ve sahip çıkılmalıdır bu birliğe. Bu, ancak imanla, inançla ve Kaynak’la bağlantıda olarak kalpler açıldığında olur. Uyanış budur.
