Sabah uyandığınızda şükran duygusu içinde olduğunuzu hayal edin. Çevrenizdeki kişilerle kavga etmek ya da onlarla aynı hizaya girmek durumunda veya fikir birliği içinde olmak zorunda olmadığınızı hayal edin. Her durum içinde huzur, kolaylık, neşe duygusuna sahip olduğunuzu hayal edin. Yapmış olduğunuz ya da yapmakta olduğunuz seçimlerin ya da etrafınızdaki kişilerin yaptığı seçimleri yargılamadığınızı hayal edin. Kendiniz hakkında gerçekten iyi hissettiğinizi ve hiç kimseye hiçbir şey kanıtlamak ihtiyacında olmadığınızı hayal edin. Kendiniz olmak, siz olarak başarılı olmak ya da iyi bir şey yapmakla ilgili değildir. Kendiniz olmak, herhangi bir durumda sizin kendinize ait enerjiniz, bu her ne ise onu olmanız ile ilgilidir. Kendiniz olmaya başladığınızda, sizin etrafınızdaki dünyanın etkisi altında olmaya bir son verirsiniz. Kumanda koltuğunda siz olursunuz ve her durumu değiştirebileceğinizi bilirsiniz.
Birçok kişi kendilerini, anne babalarının, arkadaşlarının, kültürlerinin bakış açılarına dayanarak yaratırlar. Temel olarak, çoğumuz kendimizi, yaşamlarımızı, kariyerlerimizi, ilişkilerimizi doğru diye satın aldıklarımıza, bizim dahi olmayan “doğrular ve yanlışlar” yargı ve sonuçların derlemelerine dayalı olarak yaratırız. Kendimizi arada sırada bir parça kaybolmuş gibi hissetmemiz boşuna değildir. Er ya da geç doğru diye satın almış olduğunuz bakış açıları, sizin hayatınızın keyfini çıkartmanızı önüne geçerler.
Kendisi olmayı herkes farklı görür. Ve hisseder. Bütün mesele budur zaten. Kendinizi diğer kişilerle kıyasladığınız ve başkalarının sizin olmanız gerektiğine ve olabileceğinize karar verdikleri şeylerle kıyasladığınız her yer gerçek değildir. Kendiniz olmanın ne olup olmadığı, sahip olduğunuz tüm beklentiler, yargılar ve hesaplamaların tamamı gerçek değildir. Siz gerçekten kendiniz, olağanüstü siz, heyecan verici siz olmak için gerekli cesaret ve arzuyu sahip misiniz? Eğer sizin hayatınızdaki amacınız eğlenmek ise, siz neyi değiştirirdiniz? Eğer bugün hayatınızı kutluyor olsaydınız, neyi seçerdiniz? Daha önce asla dikkate almadığınız daha başka neler mümkün? Kimse size neyin doğru veya yanlış olduğunu veremez. Her seçim daima, sizin seçiminizdir. Bundan daha iyi nasıl olur?
Her yıl nisan ayında tüm dünyada otizm farkındalık ayı kutlanmaktadır. Dünya otizm farkındalık etkinlikleri çerçevesinde başta otizmle ilgili bilgilendirmeler olmak üzere birçok etkinlik düzenlenir. Nisan ayı boyunca tüm dünyada otizmle ilgili bilinçlendirme çalışmaları yapılarak ve sorunlara çözüm bulma yolları araştırılır. Access Consciousness in her konuda olduğu gibi bu konu ile ilgili x-men sınıfları mevcuttur. Engellilik mi yoksa yetenekler mi? Farkındalığı ile bu muhteşem varlıklara kendileri kapasitelerinin farkına vardırılır.
Otizm bir insan yapısı ve realite denilen psikolojik bir paranoya olan sağ beyin/sol beyin fonksiyonu yerine bütün bir beyin fonksiyonudur. Onlar içinde geçmiş, şimdi veya gelecek olmayan, bağlamsal olmayan bir evrene sahiptirler. Psikologlar sizin sağ beyin, sol beyin fonksiyonuna sahip olduğunuzu söylerler. Bu neyi açıklar? Bu onların gerçekliklerini açıklar. Siz bir hümonoid olarak temelde otistiksiniz ki bu sizin sağ beyin/sol beyin fonksiyonunuz yok demektir. Siz sezgisel mantıklı ve mantıklı sezgiselsiniz. Otistik bir kadın ve onun dünyayı görme şekli hakkında “Temple Grandin” adında bir film var. Onun zihninin nasıl çalıştığını ve bir şeyleri nasıl diğer herkesden farklı bir şekilde hesapladığını göstermesi harika. Film onun dünyayı nasıl gördüğünü ve nasıl resimlerle düşündüğünü anlatır. Otistik insanların bilgi alma şekli çok dinamiktir. Ancak onlar aslında devasa miktarda bilgi toplarken bu realitede bizim onların yavaş ve engelli oldukları söylendi. Onlar zamanın olmadığı alan hızında fonksiyon gösterirler – bu sadece böyledir.
Eğer otistik çocuklarla bir kitap alıp, kitabı okuduğunuzu bilerek sayfaları hızlı bir şekilde çevirirseniz onlar konuşmaya ve daha fazla okumaya başlayabilirler. Eğer sabah onlara bütün gün ne yapacaklarının bütün bir resmini verirseniz her konuda çok daha sakin olacaklardır. Onlar uyarıcılarla aşırı yüklenmişlerdir. Ve bununla ne yapacakları konusunda bir referans noktasına sahip değillerdir. Yapmanız gereken şey onlardan ne yapmalarını istediğinizle ilgili onlara bütün bir resim ve aynı anda çoklu uyarıcılar vermeye başlamaktır. Eğer onlara izlemek için aynı anda 4 tv kanalı verirseniz bütün bu davranışları bitecektir. Birdenbire onları etraflarındaki her şey tarafından uyarılmaktan alıkoyacak yeterince şey olacaktır. Etrafta olup bitenler onları bombardıman ederler. Yapabileceğiniz bir diğer şey de onları mavi morve hafif turuncumsu kırmızı bir enerji alanıyla kozaya almaktır. OKB ve otizmle ilgili olan şey, onlar algılamayı durduramazlar. Yapmanız gereken şey onlara “neyi algılıyorsun?” diye sormak ve onlara bu şeylere sahip olmadıkları, onları algıladıklarını söylemektir. Bu sana ait değil. Onlar sizin söylediğiniz şeyi ve aynı zamanda sizin düşüncelerinizi alırlar. Böyle çocukların etrafında olmanın zorluğu, eğer onlara onlarda bir sorun olduğunu projekte ederseniz, onlar daha kötü hale gelirler. Bu küçük farkındalıklar bile sizde neleri değiştirebilir?
Eğer daha fazlasını talep edecek olursanız lütfen Access Consciousness in x-men sınıfı ile ilgilenebilirsiniz. Hatta sevgili Diva Diaz in Türkiye’deki verdiği seminerler öncesi Business Chanel de yaptığımız 3 programı da izleyebilirsiniz. Ayrıca Access Consciousness in kitaplarından “Bir balığa ağaca çıkmayı öğretebilir misin?” kitabı için bizi arayabilirsiniz. Bundan daha iyi nasıl olur? Kolaylık, neşe ve ihtişamla.