Bu 3 boyutlu realitede zaman ve mekân aralığında yaşamaktayız. İhtiyaçlı olmak, 3 boyutlu realitede sanal olarak hissettiğimiz bir yalan olup, bizi kontrol etme ve sınırlandırılmamızı yaratan tuzaklardan biridir. Gerçek gücümüze sahip olmadığımız bu durum, yani ihtiyaçlı olmak, bizi köle olmakta tutar. Her şeye ihtiyaçlı olmak. Zamana ihtiyaçlı olmak, paraya ihtiyaçlı olmak, kişilere ihtiyaçlı olmak, yemeğe ihtiyaçlı olmak ve bunun gibi birçok ihtiyacı sayabiliriz.

Bir de madalyonun tam tersini yaratan bu tahtıravallinin diğer ucu da “ihtiyacım yok” enerjisidir. Her ikisi de aynı enerji olup, bizi yine yalanın içinde tutacak olandır. Hal böyle olunca, ihtiyaçlı biri sanki köle gibi çalışmak zorunda kalır. Çabalar, zorlar, zorlanır ve yetiştirmeye, her şeye ve herkese yetmeye çalışır; zamanı yetiştirmeye, parayı yetiştirmeye, işlerini yetiştirmeye çalışacaktır.

Peki bu yalandan, bu kandırmacadan nasıl çıkabiliriz? Gerçeği fark ederek. Gerçeği fark etmek, yalandan çıkmakla mümkündür. Peki yalandan nasıl çıkabiliriz diye sorabilirsiniz. Sadece izin vererek diyebilirim. İşte en kritik nokta da budur ve çok da önemli bir noktadır. Zihnin anlayabileceği bir şey olmadığından, insanların en zorlandığı konu budur. Peki ama nasıl? diye sorarlar hep.

Tüm ihtiyaçlı olduğunuz ya da ihtiyaçlı olmadığınızı kanıtlamaya çalıştığınız yerlerde, izin vermeyi bilmekten geçer. Her nerede zamanı yetiştiremiyorsanız, parayı yetiştiremiyorsanız, bu yalanı tamamen eritecek gücü olmalısınız. Sadece olmalısınız. Olmayı bilmek ve olmak, sizi özgürleştirecek ve gerçekte sahip olduğunuz gerçekliğin içine yerleştirecektir. İhtiyaçsız olduğunuzda, her şeyden haz alırsınız. Coşkudasınızdır.

Bu gerçeklikte olmak, sizin kaynağınızdır. Sizin bolluğunuzdur. Sizin sahip olmayı arzu edeceğiniz en önemli enerjinizdir. Her şeyi değiştirecek olan kaynağınızla bir olmaya hazır mısınız? Kaynakla bağlantıya gelmek ister misiniz?

Diğer İçerikler